Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus tarafından üretilen, küf kaynaklı zehirli ve kanserojen maddelere aflatoksin denir. Yağlı tohumlar ve kuruyemişleri etkilediği gibi tahıl ürünlerini de etkileyebilir. Karaciğer kanserini büyük oranda tetikleyen madde aflatoksinlerdir.

Vücuda alındığında karaciğer tarafından aflatoksikole çevrilerek zararsız hale gelen aflatoksin, çoğunlukla da vücuttan atılır. Kansere yol açan durumsa, aflatoksinlerin uzun süreli tüketimi  sonucunda ortaya çıkar. Aflatoksinin rastlanabileceği ürünler yerle temas ederek yetişen veya hasadında toprakla temas etmek zorunda kalan ürünler olmaktadır. Tarım Bakanlığı tarafından gerek sahadan gerekse üretimden numuneler alınmakta ve bunun kontrolü sıkı bir şekilde yapılmaktadır. Önlenebilir bir sorun olmasına rağmen her yıl ciddi miktarda ürün bu nedenle imha edilmektedir. Üreticilerin bilinçlendirilmesi, düzgün hasat ve hasat sonrası sağlıklı koşullarda depolama, kurutma sağlanabilirse önlenebilir bir risktir.

Gıdalarda, tahıllarda, yemlerde ve neredeyse tüm kuru yiyeceklerde, rutubetin artmasına ve sıcaklığa bağlı olarak mantarlar seri bir şekilde üreyerek “mikotoksin” adı verilen ve zararlı bir toksin olan küf zehrini üretirler. Bu toksinler arasında en önemlisi aflatoksindir. Aflatoksin en çok, yer fıstığı, fındık, ceviz, mısır, pamuk tohumu, hindistan cevizi gibi yağlı kuruyemiş ve tohumlarda, ayrıca buğday, pirinç, soya, incir, baharat, süt, peynir, biber, incir gibi gıdalarda bulunur. Aflatoksin süt ve süt ürünlerinde M1 ve M2 formlarında bulunur. Belirtilen diğer gıdalarda ise B1, B2, G1, G2 olarak bulunur. Aflatoksinler gözle tespit edilemezler. Sadece laboratuvarlarda analiz edilerek gıdaların aflatoksin içerip içermediği tespit edilebilmektedir. Bu nedenle özellikle belirtilen gıdalar alışveriş sırasında titizlikle seçilmelidirler.

Aflatoksinler genel olarak karaciğere zarar verirler. Aflatoksin B1 ise mikotoksinler içerisinde kanser yapma olasılığı en yüksek olanıdır. Bu mikotoksinler doğrudan hastalık yapabildikleri gibi başka hastalıkların ortaya çıkmasında da etken olabilirler. Ülkemizde karaciğer kanserinin en önemli nedeninin aflatoksin olduğu düşünülmektedir ve en fazla bulunduğu gıdaların fındık ve fıstık olduğu unutulmamalıdır. Bu yüzden bu kuruyemişler tüketilirken güvenilir üreticiler tercih edilmelidirler.

Aflatoksinin etkisini en aza indirebilmek için bazı önlemler alınabilir. Bunlardan en önemlisi gıdaların rutubetsiz, kuru yerlerde saklanmalarıdır. Ürün yaş ise tamamen kurutulmalıdır. Ayrıca pul biber en az fındık kadar aflatoksin içeren bir baharat çeşididir. Bu yüzden pul biber açıkta, baharatlıklarda bırakılmamalı, buzdolabında saklanmalıdır. Buzdolabında saklanan pul biberin içerisinde aflatoksin üreyemez. Buzdolabı sıcaklığı toksin üremesi için uygun değildir, bu yüzden  toksinler sabit kalır. Aflatoksinin gıdalardan yıkama yoluyla temizlenmesi mümkün değildir. Bu nedenle aflatoksin içeren riskli gıdalar tüketilirken küflü, rengi değişmiş veya  normal olmayan bir şekilde görünen ürünler bekletilmeden atılmalı ve yenileri alınmalıdır. Ayrıca aflatoksin içerdiği belirtilen gıdaların sürekli küf ürettikleri unutulmamalıdır, bu sebeple uzun süre saklanmaları birçok hastalık riskinin artmasına neden olabilir. Karaciğer kanserine ek olarak aflatoksin kalınbağırsak kanserine, mide kanserine ve akciğer kanserine de neden olabilir.

Aflatoksin bulunan kuruyemişin satışını engellemek adına gerek iç piyasada gerekse dış piyasada ciddi analizler ve önlemler alınmıştır. Bu bağlamda, kuruyemişlere aflatoksin bulaşmasını önlemek için ürünlerin toplama, depolama ve üretim aşamalarında çok titiz davranılır; kalıntı olup olmadığı üretimin her aşamasında kontrol edilir. Bu yüzden, kuruyemiş alırken sektöründe uzun yıllar harcamış ciddi kuruluşlardan alışveriş yapmak, ve çeşitli gıda güvenlik sertifikalarına sahip firmaları tercih etmek gerekir.

Bioeasy Aflatoksin B1 ve Total Aflatoksin Hızlı Test Kitlerine ürünler kısmından  HUBUBAT, YEM VE KURUYEMİŞ TESTLERİ bölümünden ulaşabilirsiniz.